Orta Asya ülkeleri ile Çin
Türkiye, Orta Asya ülkeleri (Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan) ile Çin arasındaki işbirliğine ilişkin görüşü nedir ve Çin ile Orta Asya aracılığıyla işbirliğini nasıl güçlendirmeyi planlamaktadır?
Çin’in günümüzde Orta Asya bölge devletleri ile çeşitli iş birlikleri bulunmaktadır. Bu iş birlikleri en temel düzeyde siyasi ve ekonomik nitelik taşımakla birlikte, çeşitli parametreler çerçevesinde şekillenmektedir. Çin, Orta Asya ülkeleri ile temaslarında strateji ve diplomasi kapsamında, bölge istikrarı ve sınır güvenliğini sağlamak istemekte; güvenlik konusunda olası ayrılıkçı eylemleri ve terör faaliyetlerini önleme amacında olup; enerji ve ticaret açısından savunma, sanayi ve teknoloji alanları için Orta Asya’daki kıymetli maden kaynaklarını değerlendirme hedefindedir.
Çin’in yakın tarih Orta Asya politikasına bakıldığında, Sovyetler Birliği’nin çöküşü ve ardından meydana gelen beş bağımsız Orta Asya devleti ile kurulan ikili ilişkiler, Çin’in yakın dönem Orta Asya politikasının yapı taşını oluşturmaktadır. Orta Asya devletlerinin Çin ile önemli ölçüde ortak sınıra sahip olması ve batısını doğrudan etkileyebilecek bir konumda yer alması, Çin açısından yeni kurulan Orta Asya devletlerinin hem yeni bir pazar ve hem de büyüyen ekonomisi için hammadde deposu olması, Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya Federasyonu gibi büyük güçlerin bölgede etkin ve tehdit olmaması isteği ve bölgenin Çin’in geliştirmek istediği ulaşım ağının önemli bir ayağını oluşturması; Çin’in güvenlik kaygısı ve ekonomi politiği bakımından önem arz etmektedir. Bu bağlamda bölge ülkeleri ile ikili ilişkileri geliştirme amacı, Çin dış politikasının öncelikli konularından biri oluşturmuştur.
Yeni kurulan Orta Asya devletleri, politika yapıcılar tarafından öncelikle, Çin için hem büyük tehdit, hem de büyük fırsat olarak değerlendirilmiştir. Tehdit niteliği taşıması; Çin’in batısında Doğu Türkistan (Sincan Özerk Bölgesi) topraklarında yaşadığı sorunlar, yeni kurulmuş Türk devletleri ve Türkiye’nin dış politikasında Türk devletleri ile “ortak” bir politika izlemeye çalışmasından kaynaklanmaktadır. Yeni devletlerin askeri, ekonomik ve siyasi açıdan sorunları olması, bu bağlamda Çin’e bölgede nüfuz alanını güçlendirme fırsatı yaratmıştır. Buna istinaden Orta Asya bölgesinin doğu ve batı arasında bir köprü görevi görmesi de bölgenin Çin perspektifinden önemi arttırmıştır. Öte yandan, ekonomik düzlemde Çin ve yeni kurulan Orta Asya ülkelerinin ilişkileri incelendiğinde, bölgede ekonomik kalkınma hedefleyen bölge ülkeleri açısından Çin, değerlendirilmesi gereken önemli bir fırsat olarak görülmüştür.
Çin’in Orta Asya politikası “iyi komşuluk ve ortak kalkınma”, “iş birliği ve harmoni”, “açık piyasa ekonomisi”, “kültürel ve insani değişim” ve “kapsamlı, ortak ve iş birliğine dayalı güvenlik” argümanları üzerinden şekillenmektedir. Orta Asya’da Soğuk Savaş sonrası oluşan güç boşluğu, artan enerji ihtiyacı, Çin’in Batı Açılım Projesi ve Sovyetler sonrası sınır güvenliğinin sağlanması amacıyla; 1996 yılında Çin’in Şanghay kentinde Çin, Rusya, Kırgızistan, Kazakistan ve Tacikistan’ın bir araya gelerek Şanghay Beşlisi’ni kurmuştur. Bu çerçevede Orta Asya’da yeni bir düzen oluşturulmuştur. 2001 yılında Şanghay Beşlisi’ne Özbekistan’ın da katılımıyla Şanghay Beşlisi, Şanghay İşbirliği Örgütü’ne (ŞİÖ) dönüşmüştür. 2017 yılında Hindistan ve Pakistan, 2021 yılında ise İran örgüte üye olmuştur. Bir başka işbirliği mekanizması olan Kuşak-Yol Girişimi, Çin’in yükselişinin en önemli göstergelerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Yakın dönemde dünya ekonomisinin lider ülkelerinden biri olan Çin bu girişimle, çok geniş bir coğrafyada farklı bölgeler arasında siyasal ve ekonomik işbirliği ağları kurmaktadır. 3 kıta ve 70 ülkeyi kapsayan projenin güzergâhı hem karadan hem de denizden oluşmaktadır. Bu bağlamda, işbirliği ağlarında Orta Asya ve Türkiye çok önemli bir jeostratejik ve jeoekonomik konumda yer almaktadır. Kuşak-Yol Girişimi’nin başarılı şekilde hayata geçirilmesinde ve etkinliğinin sağlanmasında Türkiye’nin kritik bir konumda olması Türkiye için çok önemli fırsatlar sunmaktadır. Bu çerçevede Türkiye-Orta Asya Devletleri-Çin ilişkileri karşılıklı olarak, ekonomik çıkarlar ön planda olmak üzere, önemli bir gelişim potansiyeline sahiptir. Öte yandan Ortadoğu, Kafkasya, Karadeniz, Boğazlar, Akdeniz, Avrupa ve Kuzey Afrika gibi bölgelere yönelik hem kara hem de deniz ulaşımında geçiş yolu sunması bakımından Türkiye’nin Kuşak-Yol Girişimi kapsamında önemli yatırımları kendisine çekmesi mümkün gözükmektedir. Zira Türkiye’deki birçok ulaşım altyapı yatırımlarında Çinli şirketler yer almaktadır.
Türkiye’nin Çin-Orta Asya işbirliğine bakış açısının çok yönlü şekillenmektedir. Bölgesel sorunların çözümü açısından Türkiye, Çin-Orta Asya iş birliğinin güçlendirilmesi gereken bir unsur olarak değerlendirmektedir. Bu açıdan, bölgesel güvenlik, terörle mücadele ve enerji güvenliği gibi sorunların çözümünde Türkiye ve Çin’in ortak işbirliği potansiyeli de bulunmaktadır. Karşılaştığı bölgesel güvenlik sorunları karşısında zaman zaman Batılı müttefikleriyle anlaşmazlıklar yaşayan ve onların desteğini almakta zorlanan Türkiye için Çin’le kuracağı olası bir stratejik ilişki, Türk dış politikasındaki hareket alanını genişletecek ve çok yönlü bir dış politika benimsemesini sağlayacaktır.
Çin ile Orta Asya arasındaki işbirliğinin Türkiye üzerindeki olumsuz etkileri nelerdir ve bu olumsuz etkilerle başa çıkmak için nasıl hazırlanmayı planlamaktadır?
Orta Asya Devletlerinin bağımsızlıklarını kazanmaları, Türk dış politikasına yeni bir boyut eklemiştir. Türkiye’nin; ortak dil, tarih ve kültürel bağlarının bulunduğu bu ülkelerle ilişkileri ve işbirliği birçok alanda ortak fayda temelinde hızla gelişmiştir.
Türkiye bu dış politikasıyla Orta Asya bölge ülkelerinin önemli bir ortağı haline gelmiştir. Bölge ülkelerine kalkınma yardımlarında önde gelen Türk İşbirliği ve Koordinasyonu Ajansı (TİKA); eğitim programları, projeler ve teknik yardımlar vasıtasıyla bölgede aktif bir rol oynamaya devam etmektedir. Türkiye, ekonomik ve ticari olanaklar bakımından bölge ülkelerine önemli yatırım fırsatları sunmaktadır. Türkiye, karşılıklı üst düzey ziyaretler, ekonomik komisyonlar, kara ulaştırması komisyonları, iş konseyleri ve yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyleri gibi mekanizmalarla bu ülkelerle olan işbirliği alanını arttırmayı ve çeşitlendirmeyi amaçlamaktadır.
Avrasya jeopolitiğinde ve siyasetinde önemli bir konumda olan Orta Asya’nın günümüzde stratejik önemi daha da artmaktadır. Türkiye Orta Asya bölgesine yönelik genel politikasını; Orta Asya ülkelerinin bağımsız, siyasi ve ekonomik istikrara sahip, kendi aralarında ve komşularıyla işbirliği içinde, uluslararası toplumla bütünleşmiş ve demokratik değerleri benimsemiş devletler olarak varlıklarını sürdürmelerini desteklemek olarak belirlemiştir.
Çin’in bölgede Rusya ve Türkiye olmak üzere iki devletten çekindiğini belirtmek gerekmektedir. Türkiye’nin Orta Asya Devletleri ile yakınlık kurma isteğinin Çin için sorun olabileceği Çin uzmanları tarafından da belirtilmektedir. Çin’in Soğuk Savaş sonrası Orta Asya devletleri ile geliştirdiği ve güçlendirdiği ikili ilişkiler de Türkiye açısından bölgede bir dezavantaj oluşturmaktadır. Türkiye de Çin ve Rusya gibi, Orta Asya ülkeleri ile Soğuk Savaş sonrası ilişkileri güçlendirmeye çalışsa da, siyasi açıdan Rusya ve Çin kadar bölgede baskın güç konumuna gelememiştir. Fakat belirtmek gerekir ki, Türkiye son yıllarda Türk Keneşi, Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA), Türk İş Konseyi, Türk Akademisi ve Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) gibi mevcut işbirliği mekanizmalarıyla; kültür, diplomasi ve yumuşak güç çerçevesinde çok taraflı bir yapılanma içerisindedir. Bu mekanizmalar yadsınacak düzeyde olmamakla birlikte, Çin’in bölgedeki Konfüçyüs Enstitüleri’ne yönelik bir denge unsuru oluşturmaktadır. Bu bağlamda Türkiye’nin bu tür girişimleri, Çin-Orta Asya işbirliğinin kültürel alanda yarattığıdezavantajlara alternatif sağlamaktadır. Türkiye’nin bu politikalarını aktif ve sürdürülebilir bir düzleme yayması halinde, Orta Asya bölgesinde etkinliğini arttıracaktır. Öte yandan Türkiye’nin bölgede ekonomik istihdamları bulunmaktadır. İnşaat ve yatırım sektörü çerçevesinde gerçekleştirilen bu istihdamlar, Türkiye’nin bölgedeki varlığını etkin kılmaktadır. Çin-Orta Asya işbirliği alanlarının çeşitlendirilmesi, Türkiye’nin bu ve diğer istihdam alanlarını sınırlandırmaktadır. Son tahlilde, Türkiye güçlendirilmiş Çin-Orta Asya işbirliğinden doğan kayıplarına karşı; Orta Asya dış politikasını genişleterek ve geliştirerek, kendine yeni bir yol haritası oluşturmalıdır.
Türkiye ve Orta Asya ülkeleri arasındaki dini işbirliği nedir ve bu işbirliğinin Türkiye ve Orta Asya ülkeleri arasındaki ilişkilere etkisi nedir?
Türkiye ile Orta Asya ülkeleri arasındaki dini işbirliği; coğrafi, kültürel ve tarihsel bağlardan dolayı oldukça gelişmiştir. İslam’ın yayılışı, Türkiye ve Orta Asya ülkelerinin büyük bir kısmının Müslüman çoğunluklu ülkeler olması, bu ülkeler arasında benzer dini uygulamalar ve geleneklerin bulunması, Türkiye ve Orta Asya ülkelerinde yaşayan Türkler arasındaki manevi bağlar ve Türk kültürünün yayılması gibi etkenler bu ülkeler arasındaki dini işbirliğinin daha da güçlenmesine sebep olmuştur.
Türkiye ile Orta Asya ülkeleri aralarındaki dini işbirliğini güçlendirilmek amacıyla çeşitli düzeylerde birçok faaliyet gerçekleştirmektedir. Türkiye’nin bu ülkelerde İslam dininin doğru öğretilerini yaymak ve din adamları yetiştirmek amacıyla İslam ilimleri fakülteleri açması bu faaliyetlerden biridir. Bir başka örnek ise İslam kültürüne ait bilgi birikimini arttırmayı amaçlayan Türkiye’nin Orta Asya ülkelerindeki din eğitimine destek vermesi ve bu ülkelerdeki öğrencilere burslar sağlamasıdır. Türkiye ve Orta Asya ülkeleri arasında düzenlenen toplantılar ve seminerler dini işbirliğini arttıran önemli faaliyetler arasındadır. İslam dini ve kültürü, ortak değerler ve benzeri konuların tartışıldığı bu toplantı ve seminerler sayesinde diyaloğu arttırarak ortak dini sorunlara çözüm üretmek hedeflenmektedir. Türkiye, Orta Asya ülkelerinde cami inşa ederek bu ülkelerdeki İslam toplumunun dini ihtiyaçlarını karşılamakta ve İslam’ın yayılmasına katkıda bulunmaktadır. Öte yandan Türkiye’nin Orta Asya ülkelerindeki tarihi cami, medrese ve diğer dini yapıları restore etmesi; bu ülkelerin İslam kültürü ve tarihini daha iyi tanıtmasına ve din turizminin gelişmesine katkı sağlamaktadır. Türkiye ve Orta Asya ülkelerinin İslam İşbirliği Teşkilatı çatısı altında İslam dünyasındaki ortak sorunlar hakkında fikir alışverişinde bulunmaktadır. Türkiye’nin Orta Asya ülkelerine insani, eğitim ve sağlık alanında yardım faaliyetleri düzenlemektedir. Ayrıca Türkiye ve Orta Asya ülkeleri arasında gerçekleştirilen din adamları ve öğrenci değişim programları din adamları ve öğrencilerin farklı kültürleri ve inançları öğrenmelerine imkan sağlamaktadır. Bu gibi faaliyetler, Türkiye ve Orta Asya ülkeleri arasındaki dini işbirliğinin güçlenmesine ve İslam kültürünün yayılmasına katkı sağlamaktadır.
Türkiye ve Orta Asya ülkeleri arasındaki dini işbirliği faaliyetleri; bölgesel işbirliğinin genişlemesine, dini bağların güçlenmesine, kültürel alışverişin artmasına ve politik ilişkilerin ilerlemesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca dini işbirliği faaliyetleri insanlar arasındaki anlayış ve karşılıklı güvenin artmasını, ortak hedeflerin belirlenmesini ve siyasi işbirliği faaliyetlerinin daha verimli bir hale gelmesini sağlayarak bölgesel istikrarı ve barışı arttırmaktadır. Öte yandan Orta Asya ülkeleri Türkiye’nin ekonomik, politik ve askeri açıdan güçlü bir ülke olduğunu görerek Türkiye ile ilişkilerini ilerletmiştir. Böylece Türkiye’nin bölgedeki etkinliği artmıştır.
Gerçekleştirilen tüm bu işbirlikleri Türkiye ve Orta Asya ülkeleri arasında ekonomik işbirliğinin de gelişmesine yol açmaktadır. Dini işbirliğini bir fırsat olarak gören Orta Asya ülkeleri Türkiye’yi bölgeye yatırım yapması için teşvik etmektedir. Ayrıca, dini turizm faaliyetleri ile gelişen turizm sektörü ekonomik kalkınmaya katkı sağlamaktadır. Dini işbirliği ile gelişen ilişkiler Türkiye ve Orta Asya ülkeleri arasındaki siyasi ilişkilerin gelişmesine neden olmuştur. Özellikle son yıllarda Türkiye ortak çıkarları olan birçok konuda Orta Asya ülkeleri ile birlikte işbirliği yapmaktadır. Bu konular arasında enerji, ticaret, savunma, eğitim ve kültürel işbirliği yer almaktadır.
Sonuç olarak, Orta Asya ve Türkiye arasındaki dini işbirliği ilişkileri, kültürel, eğitim, turizm, ticaret ve siyasi alanlarda olumlu şekilde etkilemektedir. İslam dininin ortak bir değer olduğu düşünüldüğünde, bu işbirliği sayesinde bu ülkeler arasındaki çok yönlü ilişkiler daha da güçlenmiştir.
Türkiye, Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerine nasıl bakmaktadır ve Türkiye, gelecekte ekonomik, dini, siyasi ve kültürel alanlarda Orta Asya ülkeleriyle işbirliğini nasıl güçlendirmeyi planlamaktadır?
Türkiye, Orta Asya ülkeleri ile tarihsel, kültürel, dini ve ekonomik alanlarda yakın ilişkileri bulunan bir ülke olarak, Orta Asya bölgesindeki ülkelerle işbirliği yapmakta ve ilişkilerini geliştirmeye odaklanmaktadır. Türkiye, Orta Asya ülkeleri ile ilişkilerini çok yönlü olarak geliştirmektedir. Bu ülkeler arasında siyasi ve ekonomik işbirliği, kültürel ve insani işbirliği, savunma ve güvenlik işbirliği, dini işbirliği gibi farklı alanlarda birçok faaliyet gerçekleştirilmektedir. Türkiye’nin Orta Asya ülkeleri ile işbirliğini artırmak için bulunduğu girişimlere örnek olarak Türkiye’nin Orta Asya Ülkeleri İşbirliği ve Koordinasyon Toplantısı’na (ORTAK) ev sahipliği yapması, Türk Konseyi’nin kurulması ve Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’ne (TÜRKSOY) üyeliği gösterilebilir. Orta Asya ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeyi bir stratejik öncelik olarak gören Türkiye bölgedeki ortak tarihi, kültürel ve dini bağlara dayalı işbirliğini arttırmayı hedeflemektedir.
Türkiye özellikle son yıllarda Orta Asya ülkeleriyle ekonomik işbirliği faaliyetlerini arttırmaya odaklanmıştır. Bu bağlamda Türkiye, Orta Asya ülkeleri ile serbest ticaret anlaşmaları yaparak ve yatırım işbirliği anlaşmaları imzalamıştır. Son yıllarda, Türkiye ve Orta Asya ülkeleri arasındaki ticaret hacmi giderek artmış ve Türkiye bölgedeki yatırımlarını artırmıştır. Orta Asya ülkeleriyle ihracat hacmini artırmayı ve ticaretin kolaylaştırılmasını hedefleyen Türkiye Orta Asya ülkelerinin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak için birçok projeyi hayata geçirmektedir.
Siyasi alanda, Türkiye Orta Asya ülkeleri ile yakın ilişkiler kurmaya çalışmaktadır. Bu kapsamda, Türkiye Orta Asya ülkeleri ile güvenlik, terörle mücadele, enerji işbirliği gibi konularda işbirliği yapmaktadır. Ayrıca Türkiye, Orta Asya ülkeleri ile askeri işbirliği faaliyetlerini de geliştirmeye çalışmaktadır. Kültürel alanda ise, Türkiye Orta Asya ülkeleri ile tarihi bağlarını güçlendirmeyi hedeflemektedir. Bu amaç doğrultusunda, Türkiye Orta Asya ülkeleri ile kültürel etkinlikler, festivaller, sergiler gibi etkinlikler düzenlemekte ve kültürel işbirliği faaliyetlerini arttırmaktadır.
Sonuç olarak, Türkiye Orta Asya ülkeleri ile ilişkilerini stratejik bir düzlemde değerlendirerek, bu ülkeler ile ekonomik, siyasi, kültürel ve askeri alanlarda işbirliği yapmaya çalışmaktadır. Bu ilişkiler, her iki bölge için de önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Türkiye, Orta Asya ülkeleri ile ilişkilerini daha da geliştirmek ve bölgedeki ortak potansiyeli maksimum düzeye çıkarmak için çalışmalarını sürdürmektedir.
Türkiye’nin Orta Asya ülkeleriyle ekonomik, dini, siyasi ve kültürel alanlarda işbirliğini güçlendirmek için birçok planı ve stratejisi bulunmaktadır. Ekonomik alanda, Türkiye Orta Asya ülkeleriyle ticaret hacmini arttırmak için serbest ticaret anlaşmaları imzalamayı, lojistik ve ulaşım bağlantılarını geliştirmeyi, dijitalleşme ve inovasyon alanında ve yatırım işbirliği anlaşmaları yapmayı hedeflemektedir. Ayrıca Türkiye, Orta Asya ülkeleriyle birçok ekonomik projeyi hayata geçirmeyi ve bölgenin ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmayı planlamaktadır.
Dini alanda, Türkiye Orta Asya ülkeleriyle dini bağlarını güçlendirmek amacıyla çeşitli faaliyetler düzenlemektedir. Bu kapsamda, Türkiye Orta Asya ülkelerindeki İslami eğitim kurumlarına destek vermektedir. Ayrıca Türkiye, Orta Asya ülkeleriyle dini liderler arasında diyalog ve işbirliği faaliyetlerini arttırmayı hedeflemektedir.
Siyasi alanda Türkiye Orta Asya ülkeleriyle çeşitli hedefler ve amaçlar gütmektedir. Bu doğrultuda güvenlik, terörle mücadele, enerji işbirliği gibi konularda işbirliği yapmayı planlamaktadır. Ayrıca Türkiye, Orta Asya ülkeleriyle askeri işbirliği faaliyetlerini geliştirerek bölgesel istikrarı ve güvenliği arttırmayı hedeflemektedir.
Kültürel alanda, Türkiye, Orta Asya ülkeleriyle kültürel alanda çeşitli hedefler ve amaçlar gütmekte ve bu amaçlar doğrultusunda çeşitli faaliyetlerde bulunarak kültürel işbirliği faaliyetlerini arttırmayı hedeflemektedir. Ayrıca Türkiye, Orta Asya ülkelerinde Türk kültürünü ve dilini yaymak için çeşitli projeleri hayata geçirmeyi planlamaktadır. Bu projele arasında gençlik etkinlikleri ve turizm faaliyetleri de yer almaktadır.
Son tahlilde, Türkiye’nin Orta Asya ülkeleriyle ekonomik, dini, siyasi ve kültürel alanlarda işbirliğini güçlendirmek için çeşitli planları ve stratejileri bulunmaktadır. Bu planlar ve stratejiler, Türkiye ile Orta Asya ülkeleri arasındaki işbirliğini daha da ileriye taşıyarak her iki bölgenin ortak menfaatlerine hizmet edecektir.