Son zamanlarda ekonomi yönetiminden asgari ücrette artış olmayacağına dair açıklamalar yapılırken, emek örgütleri sürekli olarak ücretlerin artırılması talebini dile getiriyor.
DİSK, Türk-İş ve Hak-İş, Temmuz ayında asgari ücrete zam yapılmamasına yönelik ortak bir basın toplantısı düzenledi.
İlk olarak Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay konuştu. Atalay, mevcut asgari ücretle bir haftayı bile geçinmenin mümkün olmadığını belirterek, “10 bin ile 17 bin ile bırakın bir ayı, bir hafta bile geçinemezsiniz. Marketlerdeki fiyatlar ortada. İşçiler, emekliler, işsizler olarak artık dayanacak gücümüz kalmadı. TÜİK’in açıkladığı rakamları gerçekçi bulmuyoruz, piyasalarla uyuşmuyor. Nüfusun yüzde 20’si refah içinde yaşarken, bedelini yüzde 80’lik kesim ödüyor. Enflasyonun ne zaman kontrol altına alınacağını beklerken, sendikalı olduğu için belediyelerde ve özel sektörde işten çıkarmalar, iş kazaları devam ediyor” dedi.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ise “Özel sektörde pek çok şirket üç vardiya çalışıyor. İşsizlik azalıyor. Peki emek hareketinin durumu ne? Ekonomik büyümeye rağmen emekçilerin milli gelirden aldığı pay azalıyor. Türkiye bu gidişatı hak etmiyor. Ücretlilerin aldığı pay azalıyor, burada bir hata var” dedi.
10 Maddelik Talep Listesi
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, enflasyonun sebebinin sabit gelirli kesim olmadığını, asgari ücrette artış yapılması gerektiğini belirtti. Çerkezoğlu, üç konfederasyonun ortak bildirisinde yer alan 10 maddeyi şu şekilde özetledi:
1. Ücretlerin vergilendirilmesinde mevcut sistem mağduriyet yaratıyor. Vergi sistemi yeniden düzenlenmeli ve çalışanlar üzerindeki doğrudan ve dolaylı vergiler azaltılmalıdır.
2. Ücretleri düşük tutarak ekonomik denge sağlanamaz. İşçi, memur ve emekli maaşları TÜİK’in hesaplamalarına göre artırılıyor. Yaşanan enflasyon ile açıklanan enflasyon arasında büyük bir fark var. Henüz zamlar ücretlere yansımadan elektriğe yüzde 38 zam yapıldı.
3. Asgari ücret acilen artırılmalıdır. Çalışanların neredeyse yarısı asgari ücret seviyesinde maaş alıyor. Asgari ücret artık istisna değil, ortalama ücret haline geldi. Yüksek enflasyonun sebebi sermayenin bitmek bilmeyen kâr hırsıdır, dar gelirli işçiler değildir. İşçilerden enflasyonu düşürmek için fedakârlık beklenemez.
4. Kamuda ücret dengesizliğine son verilmelidir. Kamudaki ücret farkları oldukça yüksek. Bu dengesizlik sona erdirilmelidir.
5. En düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesinde olmalıdır. Milyonlarca emekli, asgari ücretin çok altında maaş alıyor. Emekli maaşları hesaplanırken büyüme oranları tamamen hesaba katılmalıdır.
6. Sendikal örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Mevzuattaki düzenlemelere rağmen sendika üyesi olan işçilerin toplu işten çıkarılmasının önüne geçilmelidir.
7. 696 KHK kapsamı dışındaki taşeron işçiler derhal kadroya alınmalıdır. Bu işçilerin sürekli kadroya geçirilmesi ve kamuda taşeron işçi statüsüne son verilmelidir.
8. Tasarruf tedbirleri gerekçesiyle çalışanların hakları zedelenmemelidir. Tasarruf adı altında işçinin emeğinin karşılığı olarak hak ettiği ücretlerden kesinti yapılması ve sosyal haklarının azaltılması kabul edilemez.
9. İnsan onuruna yakışan bir çalışma ortamı için mesleki hastalıkları azaltan ve çalışma şartlarını iyileştiren bir sistem oluşturulmalıdır.
10. Çalışma hayatında ayrımcılığa son verilmelidir.