Ukrayna’da barış arayışları sürerken, Rusya cephesinden gelen bir ziyaret uluslararası dengeleri yeniden hareketlendirdi. Rusya Güvenlik Konseyi Sekreteri Sergey Şoygu, Devlet Başkanı Vladimir Putin’in özel mektubunu Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un’a bizzat teslim etti. Pyongyang’daki buluşma, Moskova ile Kuzey Kore arasındaki stratejik yakınlaşmanın yeni bir aşamaya geçtiği şeklinde değerlendiriliyor.
Putin’den Kim Jong-Un’a Özel Mektup: Kuzey Kore’ye Stratejik Ziyaret Zamanlaması Dikkat Çekti
Kuzey Kore resmi ajansının aktardığı bilgilere göre, Kim Jong-Un, Rus heyetini başkent Pyongyang’da sıcak bir şekilde karşıladı. Görüşmede hem bölgesel hem de küresel meseleler masaya yatırıldı. Kim, “Kuzey Kore olarak, Rusya’nın egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve güvenlik çıkarlarını koruma mücadelesini her koşulda desteklemeye devam edeceğiz,” ifadeleriyle Moskova’ya olan desteğini bir kez daha vurguladı.
Stratejik Ortaklık Vurgusu: “Adalet Arayışının Göstergesi”
Görüşmede, iki ülke arasında imzalanan Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması’nın tüm hükümlerinin şartsız şekilde uygulanacağı teyit edildi. Kim, Şoygu ile gerçekleştirdiği görüşmeyi “önemli ve yapıcı” olarak nitelendirirken, Rusya’nın yürüttüğü “özel askeri operasyonu” ise vatanseverlik ve adalet arayışı olarak tanımladı.
Putin’in gönderdiği mektubu takdim eden Şoygu, ülkeler arası iş birliğini güvenlik başta olmak üzere çeşitli alanlarda daha da derinleştirmek için kararlı olduklarını iletti.
Zamanlama Manidar: Barış Müzakereleri Sürerken Moskova-Pyongyang Teması
Ziyaretin, Ukrayna’da ateşkese yönelik müzakerelerin sürdüğü bir döneme denk gelmesi, Rusya’nın diplomatik kartlarını yeniden sahaya sürdüğü şeklinde yorumlandı. Hatırlanacağı üzere, Kuzey Kore geçtiğimiz aylarda Ukrayna’ya karşı savaşmak üzere Rusya’ya asker desteği verdiğini duyurmuş, bu açıklama Pyongyang ile Moskova arasında askeri bağların yeni bir düzeye taşındığının sinyali olarak görülmüştü.
Gelişmeler, Batı dünyasında dikkatle izlenirken, Rusya-Kuzey Kore hattındaki bu yakın temasın, Ukrayna savaşının ötesinde Asya-Pasifik bölgesinde de etkilerini göstermesi bekleniyor.