Danimarka’dan 1979’da özerklik kazanan Grönland, dışişleri, güvenlik ve mali konularda hala Danimarka’ya bağlı olmasına rağmen, ABD’nin stratejik hedefleri arasında yer alıyor. Ada, Kuzey Amerika’dan Avrupa’ya en kısa geçiş yolunda bulunması ve nadir toprak minerallerine sahip olmasıyla dikkat çekiyor.
Trump’ın Tartışmalı Grönland Talebi
20 Ocak’ta göreve başlayacak olan Donald Trump, seçim zaferinin ardından Grönland’ın ABD kontrolünde olması gerektiğini birçok kez dile getirmiş ve adanın mülkiyetinin ABD için “mutlak bir zorunluluk” olduğunu savunmuştu. Bu çıkışlara Grönland Başbakanı Mute Egede’den net bir yanıt geldi: “Grönland bizimdir. Biz satılık değiliz ve hiçbir zaman satılık olmayacağız.”
Grönland ve ABD Arasında Yeni Adımlar
Trump’ın yemin törenine kısa bir süre kala Grönland yönetimi, ABD ile savunma işbirliği ve maden sahalarının araştırılmasında daha yakın çalışmak için olumlu bir adım attı. Başbakan Egede, ABD ile işbirliğine açık olduklarını belirterek, ada üzerindeki toprak kullanımının ve yapılacak anlaşmaların tamamen Grönland’ın kontrolünde olacağını vurguladı.
Danimarka’nın Tavrı
Danimarka Dışişleri Bakanı, ABD’nin Grönland’daki “meşru çıkarlarını” kabul ettiklerini ve hem ABD hem de Grönland ile işbirliğini sürdüreceklerini ifade etti.
Trump’ın Bölgesel Hedefleri
Grönland’ı satın alma talebiyle gündem yaratan Trump, aynı zamanda Kanada’nın ABD’nin 51’inci eyaleti olması gerektiğini ve Panama Kanalı’nın ABD’ye geri verilmesini talep ederek dikkat çekici açıklamalara imza attı.
Grönland’ın nadir mineralleri ve stratejik konumu nedeniyle giderek artan bu ilgi, adanın gelecekteki uluslararası ilişkilerinde kritik bir rol oynayacak gibi görünüyor. Ancak Grönland yönetimi, topraklarının bağımsızlığını ve kontrolünü koruma konusundaki kararlılığını her fırsatta dile getiriyor.