Türkiye, Suudi Arabistan ve Ürdün’ün öncülüğünde hazırlanan ve toplam 11 ülkenin imzasını taşıyan ortak açıklamada, İsrail’in Suriye’ye yönelik artan saldırıları sert bir dille kınandı. Ortak bildiriye Türkiye’nin yanı sıra Ürdün, BAE, Bahreyn, Irak, Umman, Katar, Kuveyt, Lübnan ve Mısır da destek verdi.
Açıklamada, Suriye’nin egemenliği, toprak bütünlüğü ve istikrarına vurgu yapılarak, ülkenin iç işlerine dışarıdan yapılan her türlü müdahalenin reddedildiği belirtildi. Bildiride ayrıca, İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırılarına son vermesi için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne açık çağrıda bulunuldu. Konseyin, İsrail’in işgal altındaki Suriye topraklarından tamamen çekilmesini sağlama konusunda hem hukuki hem de ahlaki sorumluluğu olduğu ifade edildi.
Bildiride Süveyda’daki son gelişmelere de değinildi. 13 Temmuz’da başlayan ve Dürzi silahlı gruplar ile Bedevi Arap aşiretleri arasında yaşanan çatışmaların, Suriye güvenlik güçlerinin bölgeye müdahalesiyle büyüdüğü belirtildi. Yaşanan yoğun çatışmaların ardından kısa süreli bir ateşkes sağlanmış ancak bu ateşkes de uzun sürmemişti.
Bu süreçte İsrail’in devreye girerek Suriye güvenlik güçlerini hedef alan saldırılar gerçekleştirdiği aktarıldı. 16 Temmuz’da ise İsrail Hava Kuvvetleri, doğrudan Şam’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığı’nı bombaladı. Aynı gün, Şam ve Dera’da da hava saldırıları düzenlendi.
Süveyda’da hükümet güçlerinin çekilmesiyle birlikte bölgedeki boşluk, çatışmaları ve sivil kayıpları artırdı. İsrail saldırıları ve iç çatışmalar nedeniyle bölgede yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği tahmin ediliyor.
Ortak açıklama, sadece diplomatik bir duruş değil; aynı zamanda bölgesel barışın korunması adına güçlü bir siyasi mesaj niteliği taşıyor.