Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Dünya Bankası ile yürütülen işbirliği çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Şimşek, kısa bir süre önce Dünya Bankası tarafından üç ayrı proje için 1,5 milyar dolarlık finansman sağlandığını hatırlattı. Bu kaynağın Türkiye’nin enerji arz güvenliğinin sağlanması ve işletmelerin yeşil dönüşüm sürecinin desteklenmesi amacıyla kullanılacağını ifade etti.
Bakan Şimşek, Dünya Bankası ile 2024-2028 mali yıllarını kapsayan dönemdeki mali ve teknik işbirliğinin temelini oluşturan önemli bir programa imza atıldığını belirtti. Bu program kapsamında, Dünya Bankası’nın Türkiye’ye ilk üç yıl içinde ilave 18 milyar dolarlık finansman sağlayacağı Ülke İşbirliği Çerçevesi (Country Partnership Framework-CPF) Programı’nın uygulanmaya başladığını ifade etti.
“Türkiye uygun koşullu kredide 3. sırada”
Şimşek, Dünya Bankası’nın Orta Vadeli Program’ın açıklanmasının ardından Türkiye’ye aktardığı kaynak tutarını, devam eden 17 milyar dolarlık programa 18 milyar dolar daha ilave ederek 35 milyar dolara yükseltme kararı aldığını belirtti. Türkiye’nin Dünya Bankası’ndan uygun koşullu kredi kullanan ülkeler arasında dünyada 3. sırada, bölgesinde ise birinci sırada olduğunu vurguladı.
Programın, Türkiye’nin 12. Kalkınma Planı önceliklerine uyumlu hazırlandığını dile getiren Şimşek, yüksek ve sürdürülebilir verimlilik artışı, kapsayıcı hizmetler ile istihdam ve dayanıklılığın güçlendirilmesi alanlarına odaklanacağını ifade etti. Programın, Dünya Bankası ile geliştirilebilecek işbirliği alanlarını ortaya koyduğunu belirtti.
Şimşek, program kapsamında afetlere karşı dayanıklılık, enerji, yeşil dönüşüm, iklim değişikliğiyle mücadele, ihracatın desteklenmesi, reel sektör, altyapı, lojistik, sanayi, tarım, eğitim, sağlık ve kapsayıcılık gibi birçok alanda Dünya Bankası desteğinin sağlanmasının planlandığını ifade etti.
Bakan Şimşek, Ülke İşbirliği Çerçevesi Programı kapsamında Dünya Bankası’nın Türkiye’ye sunacağı ilave 18 milyar dolarlık finansman paketine de değindi. Bu tutarın 6 milyar dolarının IBRD’den, 9 milyar dolarının IFC’den sağlanmasının beklendiğini belirtti. MIGA’nın ise kısa vadeli garantiler aracılığıyla 3 milyar doları harekete geçirmesiyle 3 yıl içinde sağlanacak finansmanın yaklaşık üçte ikisinin özel sektörün geliştirilmesinde kullanılması öngörüldüğünü ifade etti.
Ayrıca, Dünya Bankası tarafından gerçekleştirilen makro ve sektörel bazdaki teknik ve analitik çalışmaların yeni program döneminde de devam edeceğini belirten Şimşek, ülkenin kalkınma hedeflerini desteklemek adına diğer kalkınma paydaşlarıyla yeni ortaklıklar kurmanın yollarının aranacağını dile getirdi.