Sinan Ateş Davasında Beşinci Celse Başladı
Geçen ay Mürted Hava Meydanı’nda yapılan törenle ABD’deki Cape Canaveral Uzay Üssü’ndeki Space X tesislerine gönderilen Türksat 6A, 8 Temmuz’u 9 Temmuz’a bağlayan gece Türkiye saatiyle 00.20’de yörüngesine fırlatılacak.
Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesiyle ilgili 22 sanıklı davanın beşinci celsesi başladı.
Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş ve yakınları katıldı. CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal da duruşmayı izlemek üzere salona geldi.
Pazartesi günü başlayan duruşmada sanık savunmaları ve taraf avukatlarının beyanları tamamlandı. Dünkü duruşmada, müştekiler Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, annesi Saniye Ateş, kardeşleri Selma Kazanç ve Sevda Ateş Yörükoğlu ile olay sırasında yaralanan Selman Bozkurt dinlendi.
CHP’li Tanal Yine Salondan Çıkarıldı
Mahkeme başkanı, duruşmanın başında, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’ın “mahkeme başkanına sataştığı” gerekçesiyle dün salondan çıkarıldığını hatırlattı. Tanal’ın bu celsede de salonda olduğunu belirten başkan, Tanal’ın salondan çıkarılmasını istedi. Mahmut Tanal bunun üzerine salondan ayrıldı.
Bugünkü duruşmada ara kararın çıkabileceği ve bazı sanıklar hakkında tahliye kararı verilebileceği müşteki avukatları tarafından da dile getiriliyor.
“Motoru Hızlı Kullanıyorlardı”
Davanın ilk üç gün duruşmasında 22 sanık ve 19 sanık avukatı savunmalarını tamamladı. Dünkü duruşmada sanık avukatları savunmalarını tamamlarken, şikayetçilerin ifadeleri de alındı. Bugünkü duruşmada tanıklar dinlendi.
Tanık motokurye Yusuf Mert, “Ben motokuryeyim. Işıklarda beklerken karşı tarafta aynı yerde karşılaştık. Kaçan iki kişi gördüm. Onlarda da motor vardı. Motorda oturan kişide kask vardı, sonradan arkaya binen kişide kask yoktu. Nextlevel’a kadar peş peşe gittik. Sonra Konya Yolu’na gittiler. Motoru hızlı kullanıyorlardı, dikkatimi çekti. Silah görmedim. Motosikletin plakasının bir kısmı bantlıydı, kapatılmıştı. Vurulma anını görmedim,” dedi.
Tanık Yavuz Süleymanoğlu ise ifadesinde, Aytaç Ataç’ı tanıdığını söyleyerek, Ataç’ın işlettiği dükkana müşteri olarak gittiğini belirtti. Sinan Ateş’in öldürüldüğü gün orada bulunduğunu söyleyen Süleymanoğlu, “Bana Sinan Ateş’in öldürüldüğünü söylediler. Adını ilk defa duydum. Aytaç, Tolgahan Demirbaş’ı aradı. Sonrasında mekandan beş gibi çıktık,” dedi.
“Plakanın Kapatıldığını Gördüm”
Süleymanoğlu’ndan sonra dinlenen Tanık Gönül Ergin, SEGBİS ile bağlanarak, sanıklarla herhangi bir akrabalık ilişkisinin olmadığını söyledi. Ergin, “O gün doktor randevum vardı. Doktordan çıktım. Arabama bindim ve u dönüşü yaparken silah sesi duydum. Birkaç kez daha silah sesi duydum. Vurulma anını görmedim ama silah sesini duyunca etrafıma bakındım. Sol elinde uzun namlulu silahla koşarak gelen bir kişiyi gördüm. Kasklı birinin arkasına binerek uzaklaştı. 112’yi aradım ve olayı bildirdim. Motosikletin plakasının son üç rakamının bantla kapatıldığını gördüm,” dedi.
“Gövdesine Doğru Nişan Aldı”
Tanık Ahmet Keçik, cinayete ilişkin ifadesinde, “Rahmetliyi ülkü ocakları başkanlığı döneminde ve akademisyenken tanıdım. Birlikte cuma namazına gittik. Namazdan dönerken saldırıya uğradık. Karşımıza aniden çıktı ve ateş etmeye başladı. Sinan Ateş’i doğrudan hedef aldı. Gövdesine doğru nişan aldı. Aracın arkasına saklandım. Sinan Ateş’in camiye giderken silah taşıdığını görmedim,” dedi.
Kendisinin bir silahı olmadığını ve ilk yardım bilgisi bulunmadığını belirten Keçik, “Biz kendisine ‘reis’ kelimesini kullanmazdık. Silah sesleri sırasında kaçtım ve Selman Bozkurt’u görmedim. Aracın arkasına saklandıktan sonra şahıs sürekli rahmetliye ateş ediyordu. Yerde yatarken belindeki silahı gördüm, aldım. Silah sahibi olduğunu biliyordum ama o gün yanında olup olmadığını bilmiyordum. Rahmetlinin silahını aldım ve kendimi savunma ihtiyacı duydum. Ateş eden kişiyi hedef almadan ateş ettim. Kaçtıktan sonra rahmetliyi kontrol ettim, tepki vermiyordu. Sonra Selman’a baktım, o da yaralıydı. Hem benim hem onun elinde silah vardı. İnsanlar yardım etmek için geliyordu. Rahmetli çok kan kaybediyordu. Polisi aradım, yaralarını tampon yaptım ve ambulansı bekledim,” dedi.
“İfademde Yanılmış Olabilirim”
Tanık Gökhan Türkmen, “Şahsın vefat ettiğini haber sitelerinden öğrendim. Konuyla ilgili başka bilgim yok,” dedi. Alper Atay’ı beş yıldır tanıdığını ve Sancaktepe’deki otelinde futbolcuların konaklaması için yönlendirme yaptığını belirten Türkmen, Çep’i tanımadığını söyledi. Türkmen, Alper Atay ile görüşmesine ilişkin, “Alper beni görüntülü aradı. Otoparkçılarla arasında problem olduğunu ve karakolluk olduğunu söyledi. Benden oda talep etti. Odanın kimin için olduğunu bilmiyorum. Oteldeki doluluğun yüksek olduğunu ve sadece otoparkçıların kaldığı odayı verebileceğimi söyledim. Alper’in odada kalıp kalmadığını bilmiyorum. Daha önceki ifademde yanılmış olabilirim,” dedi.
14.00’e Kadar Ara Verildi
Mahkeme başkanı, Türkmen’den sanık Caner Günay’ı teşhis etmesini istedi. Günay, kürsüye gelerek SEGBİS ile bağlanan Türkmen’e gösterildi. Türkmen, otelde gördüğü kişinin Günay olmadığını söyledi.
Mahkemede tüm tanıkların dinlenmesinin ardından duruşmaya 14.00’e kadar ara verildi. Mahkemenin ara kararı açıklaması bekleniyor.
