Şanghay İşbirliği Örgütü’nün 25. Devlet Başkanları Konseyi marjında Tiencin’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ankara ile ilişkileri “iyi komşuluk ilkeleri ve geleneksel dostluk” zemininde tanımladı. Putin, Türkiye’yi hem ikili dosyalarda hem de uluslararası arenada “güvenilir ve kendini kanıtlamış bir ortak” olarak gördüklerini vurguladı; Rusya–Ukrayna hattındaki müzakerelerde Türkiye’nin “özel rolünün talep görmeye devam edeceği” değerlendirmesini yaptı.
Putinden Türkiye mesajı güvenilir ortak ve kilit arabulucu
Ekonomi ve yatırımlar:
Putin, ticaret ve ekonomik iş birliğinin seyrinden memnun olduklarını belirterek, iki ülke ticaret hacminin geçen yıl yüzde 6,6, bu yılın ilk yarısında ise yaklaşık yüzde 3 arttığını aktardı. Hükümetler arası komisyonun çalışmalarının sürdüğünü hatırlatan Putin, Rus şirketlerinin Türkiye’de metalurji ve otomotiv gibi sektörlerde büyük projeler yürüttüğünü; Türk şirketlerinin de Rusya’da makine, metalurji ve ağaç işleme alanlarında geniş yer tuttuğunu söyledi.
Enerji başlığı stratejik:
Mavi Akım ve TürkAkım boru hatları üzerinden Karadeniz’in altından kesintisiz doğal gaz ihracatının sürdüğünü belirten Putin, enerji ortaklığını “gerçekten stratejik” olarak niteledi. Rosatom’un amiral projesi Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde çalışmaların devam ettiğini kaydeden Putin, ilk güç ünitesinin devreye alınmasına yönelik hazırlıkların sürdüğünü ifade etti.
Turizmde rekor:
Geçen yıl 6,7 milyondan fazla Rus vatandaşının Türkiye’yi ziyaret ettiğini söyleyen Putin, bu tabloyu “yeni bir tarihi rekor” olarak nitelendirdi ve Rusların Türkiye’de kendini “evinde ve güvende” hissetmesini sağlayan iklime dikkat çekti.
Diplomasi ve bölgesel dosyalar:
Putin, Türkiye’nin uluslararası platformlardaki yapıcı rolünü önemsediklerini, ŞİÖ kapsamındaki ortak çalışmaların da bu çerçevede ilerlediğini belirtti. İstanbul’da mayıs ayından bu yana yapılan üç tur Rusya–Ukrayna görüşmesine atıfla, insani alanda somut ilerlemeler kaydedildiğini ve Ankara’nın çabalarına “minnettar” olduklarını dile getirdi. Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Kafkasya gibi başlıklarda Rus-Türk iş birliğini “köklü, somut, faydalı ve güvenilir” olarak tanımladı.