Kızıldeniz’e yönelik olarak düşünülen ‘Orta Koridor’ seçeneği…

Tarih:

HİNDİSTAN Pasifik bölgesi ticaretinde Kızıldeniz’in stratejik önemi, The Ever Given konteyner gemisinin 2 yıl önce karaya oturmasıyla net bir şekilde ortaya çıktı.

Geminin Süveyş Kanalı’nı 6 gün boyunca tıkaması, küresel tedarik zincirine 10 milyar dolarlık zarar verdi.

Dünya genelinde ham madde maliyetlerindeki artış, ülkeleri çıkış yolları aramaya yönlendirdi.

Afganistan sorunu, İran ile batı arasındaki gerilim ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi etkenler, alternatif çözüm arayışlarının önüne geçti.

Türkiye, deniz gücüyle korsanlara karşı destek verdiği uluslararası bir koalisyon gücü oluşturdu.

SAVAKİN ADASININ STRATEJİK ÖNEMİ

Türkiye, 2017’de tahsis edilen Sudan’a ait Savakin Adası’ndaki askeri üsle Kızıldeniz’in girişindeki gemilere destek sağladı.

Ancak bölgedeki İsrail-Gazze gerilimi, Kızıldeniz’i tekrar güvensiz hale getirdi.

Nakliye gemileri, daha kısa olan Kızıldeniz rotası yerine Afrika kıtasını dolaşmayı tercih etti.

Bu durum, Hint Pasifik güzergahından Avrupa’ya gelen gemilerin varış noktasına ulaşmasını 60 günden fazla sürdü; rotaları bir ay uzadı.

KÜRESEL TEDARİKİN %10’U

Kızıldeniz’in geçilememesi, küresel tedarik zincirinin %10’unun geçtiği bu bölgede hammadde temini ve uluslararası ticaretin zorlaşmasına neden oldu.

ABD liderliğindeki uluslararası güç, Sudan’daki Husilerin İsrail ve destekçilerine yönelik saldırılarını durdurmak için bölgedeki faaliyetini artırdı.

Avrupa Birliği, bu güce dün katılma kararı aldı.

Ancak bu gelişme, Doğu Akdeniz geriliminin Kızıldeniz’e yayılmasına neden oldu.

Bu istenmeyen durum, Türkiye’nin önünde, The Ever Given gemi kazasında olduğu gibi yeni bir fırsat penceresi açtı ve Avrupa ile Asya’yı trenle bağlayacak olan “Orta Koridor” projesini yeniden gündeme getirdi.

Aslında, Asya Pasifik bölgesinden batıya doğru uzanan biri Rusya’nın kontrolündeki kuzey, diğeri de İran’ın kontrolündeki güneyden olmak üzere iki alternatif rota daha bulunuyor.

Çin’in Kuşak Yol projesine alternatif olarak ABD, Hindistan, AB ülkeleri ve Suudi Arabistan’ın öncülüğündeki “Ekonomik Koridor”un eklenmesiyle birlikte, bilinen beş yol projesi aslında hayata geçmeyi bekliyor.

ORTA KORİDOR’UN ÖNEMİ

Uluslararası girişimcilik alanında bilinen çalışmalarıyla Doç. Dr. Ali Oğuz Diriöz’e göre, bunların içinde en hızlı hayata geçebilecek durumda olan Türkiye’nin de içinde bulunduğu Orta Koridor…

Bu durum, bir anlamda BRİCS’e alternatif olarak ortaya çıkan ve MİKTA adını alan, G-20 ülkeleri Meksika, Endonezya, Kore, Türkiye ve Avustralya’nın baş harflerinden oluşan grubun dünkü toplantısında da yeniden gündeme geldi.

Doç. Dr. Diriöz, Kuzey, Güney ve Kuşak-Yol’un tek bir ülke kontrolünde olduğunu hatırlattı. Türkiye’den başlayıp, Azerbaycan, Hazar Denizi üzerinden Türkmenistan’a, oradan Kazakistan, Pakistan, Hindistan üzerinden Çin ve Kore’ye kadar uzanan demiryolunun çok katmanlı bir yapıya sahip olduğunu belirtti.

Demiryolunun Türkiye, Gürcistan, Azerbaycan aşamasının tamamlandığını ve Türkmenistan ile Afganistan transit koridorunun (Lapis Lazuli) tamamlanmasıyla hızla hayata geçirilebileceğine vurgu yaptı.

“Hindistan, Endonezya’nın yakın gelecekteki kalkınma hızı da dikkate alınarak, Hint Pasifik bölgesinin geçişini sağlamak için bir an önce adım atılmalı” dedi.

EN KISA ROTA TÜRKİYE’DEN

Bu durum haksız da değil. Avrupa’ya ulaşan üç ticaret yolunu göz önüne aldığımızda, bir konteyner Türkiye üzerinden 7 bin kilometreyi 15 günde geçerken, Rusya’nın Kuzey Ticaret Yolu üzerinden 10 bin kilometre kat ederek 20 günde geçtiğini görmekteyiz.

Saldırılar nedeniyle rota değişikliği yapılan Kızıldeniz-Süveyş Kanalı ise 20 bin kilometre seyir yapılarak 30-45 gün sürüyor…

Bugün ise bu süre 60 güne ulaşmış durumda…

Bu nedenle en kısa ve en hızlı yol olarak Türkiye öne çıkıyor.

Uluslararası taşımacılık şirketi sahibi Osman Yiğit de Orta Koridor’un bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini savunanlardan…

Yiğit’e göre, Kızıldeniz’deki olaylar Türkiye’ye olan Avrupa ilgisini artırdı.

KIZILDENİZ GERİLİMİ TEKSTİL İHRACATINI %1,5 BÜYÜTTÜ…

Nedeni, Çin’den gelen tedarik zincirinin aksaması ve ihtiyacın Türkiye’den karşılanma çabası…

Yiğit, “ürünün Türkiye’den ulaşmasının minimum 3, maksimum 7 gün” olduğunu hatırlatarak ekledi:

“Ama Çin’den gelmesi 60 gün; o nedenle bize ilgileri arttı. Türkiye’nin tekstil ihracatında bu sürede %1,5 büyüme oldu…”

Görünen o ki küresel nüfusunun üçte ikisine sahip Asya Pasifik bölgesi, dünyadaki birçok olayın bundan sonra da nedeni olacak.

Çünkü ticaret ve teknoloji de bu bölgeden dünyaya yayılacak; en çok alım satım da bu bölgede gerçekleşecek…

Bu da bütün ülkelerin pay almak için yeni politikalar üretmelerini de beraberinde getirecek.

Daha kısa yoldan, daha kısa sürede ve daha güvenli geçiş sağlayan da bu yarışın galibi olacak.

Cuakay Akademi
Cuakay Akademi
Biz, düşünce dünyasında önemli bir yer edinmiş Türkiye ve dünya genelindeki ilişkileri derinlemesine inceleyen bir düşünce kuruluşuyuz. Amacımız, Think tank yapısıyla uzmanlık alanlarımıza özgü özgün makaleler ve içerikler üreterek bilgiye katkıda bulunmaktır. Ancak bizim için sadece yazı yazmakla sınırlı değil, aynı zamanda farklı yeteneklere sahip bireyleri bünyemizde görmekten mutluluk duyarız.
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Gönderiyi paylaş:

Abone ol

spot_imgspot_img

Popüler

Benzer Konular
Benzer Konular

Cumhurbaşkanı Erdoğan Antalya’da Diplomasiye Yön Veriyor

Antalya Diplomasi Forumu’nun ikinci gününde temaslarına devam eden Cumhurbaşkanı...

Fidan-Lavrov Görüşmesinde Gündem: Enerji, Karadeniz Güvenliği ve Gazze

Antalya Diplomasi Forumu'nda (ADF) temaslarını sürdüren Dışişleri Bakanı Hakan...

Somali’den ADF’ye Tam Destek: Türkiye Diplomasiye Yön Veriyor

Somali Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Devlet Bakanı Ali Mohamed...

MOSSAD’a Casusluk Yapan 6 Sanığa 98 Yıl Hapis: Dört Kişi Salonda Tutuklandı

İsrail istihbarat servisi MOSSAD adına Türkiye’de casusluk faaliyeti yürüttükleri...