Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD), İsrail’in BM kuruluşlarına yönelik kısıtlamaları ve saldırıları değerlendiriliyor. Filistinli avukatlar, İsrail’in özellikle Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı’na (UNRWA) yönelik eylemlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu vurguladı.
UAD’de İsrail’in BM Kuruluşlarına Yönelik Kısıtlamaları Gündemde

Queen’s Üniversitesi Uluslararası Hukuk Profesörü Ardi Imseis, UNRWA’nın yalnızca bir yardım kuruluşu değil, 1947’den bu yana BM’nin Filistin meselesindeki eşsiz rolüyle organik bağı bulunan kritik bir yapı olduğunu belirtti.
Imseis, İsrail’in Gazze’deki Filistin halkını ortadan kaldırmaya çalıştığını, Gazze nüfusunun yüzde 80’inin 1948 olaylarıyla bağlantılı olarak kayıtlı mülteci olduğunu ve bu nüfusun defalarca zorla yerinden edildiğini ifade etti.
İsrail’in UNRWA’ya Yönelik Saldırıları
Prof. Imseis, İsrail’in UNRWA tesislerine yönelik ihlallerini ve ajansı ortadan kaldırma girişimlerini, İsrail’in “korkunç planlarının” başarısı için kritik adımlar olarak nitelendirdi.
“UNRWA’nın yok edilmesi, İsrail’in Gazze’deki ve işgal altındaki diğer bölgelerde yürüttüğü stratejinin bir parçasıdır,” diyen Imseis, UNRWA’nın sağladığı istikrarın ve yardım kapasitesinin başka hiçbir kuruluş tarafından ikame edilemeyeceğini söyledi.
UAD Süreci ve Türkiye’nin Sunumu
İsrail Meclisi’nin 28 Ekim 2024’te UNRWA’nın faaliyetlerini kısıtlayan yasaları kabul etmesi ve 31 Ocak 2025’te Doğu Kudüs’teki UNRWA operasyonlarını sonlandırmasının ardından UAD’de danışma görüşü süreci başlatıldı.
Bu kapsamda 39 ülke ile Arap Ligi, İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği ve Birleşmiş Milletler sözlü sunumlarda bulunacak. Türkiye, görüşünü 30 Nisan’da Divan’a sunacak.
İsrail ise yazılı beyanda bulunmasına rağmen sözlü duruşmalara katılmama kararı aldı.
Duruşmaların 2 Mayıs’ta tamamlanmasının ardından, Divan yargıçlarının danışma görüşünü hazırlamak için müzakerelere başlaması bekleniyor. UAD’nin kararını genellikle 4 ila 6 ay içinde açıklaması öngörülüyor.