İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, ABD ile yürütülen dolaylı müzakerelere ilişkin önemli açıklamalarda bulunarak, ülkesinin nükleer programı kapsamında uranyum zenginleştirme hakkını müzakere etmeyeceğini bir kez daha vurguladı. Erakçi, “Güven inşa etmeye hazırız ama temel haklarımızdan taviz vermeyeceğiz” dedi.
“Karşılıklı saygı olmadan müzakere ilerlemez”
Tahran’da düzenlenen kabine toplantısının ardından konuşan Erakçi, müzakerelerin ancak eşit şartlarda ve baskıdan uzak bir ortamda ilerleyebileceğini belirtti. “Baskıyla bir şey elde edilemez. Müzakereler karşılıklı saygıyla yürütülmeli,” ifadelerini kullanan Erakçi, Batı’dan gelen çelişkili açıklamaların sürece zarar verdiğini dile getirdi.
Uranyum zenginleştirme kırmızı çizgi
İranlı Bakan, nükleer programlarına dair uluslararası endişeleri gidermek için güven inşa etmeye hazır olduklarını ancak uranyum zenginleştirme hakkının tartışma konusu olmayacağını şu sözlerle yineledi:
“Muhtemel endişelere yanıt olarak güven inşa etmeye hazırız. Ancak zenginleştirme ilkesi müzakereye açık değildir.”
Putin’e Hamaney’in mesajı götürülecek
Erakçi, cuma günü Rusya’ya gerçekleştireceği ziyarette İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in mesajını bizzat Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ileteceğini de duyurdu.
📝 Arka Plan: İran – ABD Dolaylı Müzakere Süreci
-
ABD, 2018’de Başkan Trump döneminde İran nükleer anlaşmasından tek taraflı olarak çekilmişti.
-
Trump geçtiğimiz ay İran lideri Hamaney’e bir mektup göndererek doğrudan müzakere talebinde bulunmuş, İran ise Umman üzerinden yanıt vermişti.
-
İlk dolaylı görüşmeler 12 Nisan’da Umman’da yapıldı ve “olumlu ve yapıcı” geçtiği açıklandı.
-
Yeni görüşmelerin 19 Nisan’da tekrar Umman’da yapılması bekleniyor.
-
ABD’nin İran’a yönelik yaklaşımı hâlâ net değil. Temsilci Steve Witkoff, bir yandan İran’ın 3,67 seviyesindeki uranyum zenginleştirme oranını kabul ettiklerini belirtirken, sonraki gün “zenginleştirme tamamen durmalı” diyerek çelişkili bir mesaj verdi.
İran yönetimi, nükleer enerji programını ulusal egemenliğin ve bağımsızlığın bir simgesi olarak görmeye devam ederken, ABD’nin yaklaşımındaki tutarsızlıklar müzakere sürecinin geleceği açısından belirleyici olacak gibi görünüyor.