Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’deki parti grup toplantısında konuştu. “Ülkemiz, siyasi, ekonomik, ve askeri gücüyle her alanda güçlü olmalı; aksi takdirde bizi bu topraklarda yaşatmazlar.” diyen Erdoğan, Ermenistan’ın yıllarca Türkiye toprakları üzerinde hayal kuran, ancak Karabağ savaşında dersini alarak yerine oturan bir ülke olduğunu ifade etti. İsrail’in benzer hezeyanlar dile getirdiğini söyleyen Erdoğan, bu tür yaklaşımların hüsranla sonuçlanacağını belirtti. Netanyahu’ya sert bir dille seslenen Erdoğan, “İstediğin kadar nükleer bombaya sahip ol, ecelin geliyor, gidicisin” dedi.
Türk milleti olarak bu topraklarda onurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak güçlü olmak zorundayız. Siyaseti, ekonomisi, ve askeri gücü ile her alanda güçlü olmazsak, bizi bu topraklarda yaşatmazlar. Habis niyetli çevreler kendilerini bir şekilde ifşa ediyor. Yıllarca Ermenistan topraklarımızda hayaller peşinde koştu ve Karabağ savaşında dersini alarak yerine oturdu. Şimdi de İsrail benzer hezeyanları dile getiriyor. Ancak, bu tür yaklaşımların sonu hüsran olacaktır.
Her alanda güçlü olmazsak, bize nefes hakkı dahi tanımazlar. PKK’yı üzerimize salanların heveslerini kursaklarında bırakmayı sürdüreceğiz. Bu birliği destekleyecek siyasi yapıya da sahip olmalıyız. Güçlü bir ordu olmazsa olmazımızdır. İyi yetişmiş polis ve jandarma huzurumuzun teminatıdır. Etkinliği artırılmış istihbarat vazgeçilmezdir. Hepsinin tamamlayıcısı, yatırıma ve istihdama dayalı sağlam bir ekonomidir. Başka türlü, bu topraklarda bize nefes almak hakkı dahi tanımazlar. Bir asır önce bunu Çanakkale’de yaşadık. Vatanımızın nasıl parçalara ayrılmaya çalışıldığını gördük. Zayıf düşersek, bu barbarlığın ve kalleşliğin aynı şekilde tekerrür etmesine engel olamayız.
Netanyahu, iki tarafına bakan koymuş açıklama yapıyor. Zannediyor ki o bakanlar beni kurtaracak. Onlar da kendisi ile aynı istikamette yürümüyor. Netanyahu gidicidir. Mesele, dünyada haklının yanında duracak olanların duruşudur. Ne yazık ki, beklenen gelişmeler olmuyor. ABD başta olmak üzere batı, maalesef hep birlikte ters yüz olarak bu duruma bakıyor. Fransa önce farklı, sonra farklı açıklama yapıyor. Geri vitese takıyor. Dürüst ol ya. Bir gün öyle, bir gün böyle yapma. Filistin’deki durum gibi, istiyoruz ki dimdik, doğru bir şekilde, ama hiçbir zaman akşam başka, sabah başka olmayın. Türkiye gibi olun.