Çin’in Tiencin kentinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Teşkilatı 25. Devlet Başkanları Konseyi’nin genişletilmiş oturumunda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze’de 23 aydır süren yıkıma karşı uluslararası toplumun etkisiz kalmasını sert sözlerle eleştirdi. “Bebeklerin, çocukların, yaşlıların açlıktan öldüğü bir vahşeti 23 aydır durduramamanın hiçbir izahı yoktur ve olamaz.” dedi.
Erdoğan Gazze vahşetini durduramamanın izahı yok
Erdoğan, Türkiye’nin Yeniden Asya yaklaşımıyla bölge ülkeleri ve kuruluşlarıyla bağlarını güçlendirdiğini belirterek, ŞİÖ’nün “Şanghay ruhu” ilkelerine atıf yaptı: Küresel sorunların çözümünün işbirliği ve etkin çok taraflılıkla mümkün olduğunu söyledi. Bu bağlamda merkezi rolün Birleşmiş Milletler’e ait olduğunu, ancak mevcut düzenin 80 yıl önceki koşullara göre şekillendiğini vurguladı: “Genel Sekreter Sayın Guterres’in tüm çabalarına rağmen BM’nin ne Orta Doğu’daki zulmü bitirmede ne de kural temelli düzenin sürdürülmesinde beklenen performansı gösterdiğini söylemek zor.”
Gazze’de 63 bini aşkın sivilin öldürüldüğünü hatırlatan Erdoğan, “Filistin halkı için sesini yükselten tüm dostlarımıza ve vicdan sahiplerine teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Suriye başlığında “toprak bütünlüğü ve siyasi birlik korunarak” ülkenin ayağa kaldırılmasının tüm bölge yararına olacağını söyleyen Erdoğan, Güney Kafkasya ve Orta Asya’da son dönemde atılan adımları “memnuniyet verici” diye niteledi. Türk Devletleri Teşkilatı kapsamındaki yakın işbirliğinin bölgesel istikrara katkı sunduğunu ekledi.
Enerji ve ulaşım ağlarının stratejik önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin BM İklim Değişikliği 31. Taraflar Konferansı’na ev sahipliği hedefiyle çalıştığını belirtti. Orta Koridorun Kuşak ve Yol ile uyumlandırılması ve Kalkınma Yolu Projesinin kuzey-güneydoğu ekseninde geniş bir coğrafyayı birbirine bağlaması hedeflerini paylaştı: “Asya, Avrupa ve Orta Doğu’nun merkezindeki jeostratejik konumumuzla kesintisiz ve güvenli bağlantısallığa katkı sunmaya devam ediyoruz.”
Türkiye’nin vizyonunu “egemenlik ve toprak bütünlüğüne saygı temelinde diyalog, diplomasi ve işbirliği” olarak tanımlayan Erdoğan, ekonomik kalkınma ve toplumların refahını önceleyen bir dünya düzeni çağrısını yineledi: “ŞİÖ ile işbirliğimizi güçlendirmeyi temenni ediyoruz.”