Cumhurbaşkanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Enflasyonla mücadele vurgusu yaparak, “İstihdamı artırırken, aynı zamanda enflasyonla mücadele ediyoruz. Türkiye, hem büyüme hedefinden taviz vermez hem de enflasyona boyun eğmez” dedi. Gazze’ye yönelik İsrail’in saldırılarına karşı da tepkisini dile getiren Erdoğan, “Son yaptıkları toplantıda Batı dünyasının Hamas’ı terör örgütü olarak görüyor. İsrail, sen bir örgüt olabilir, çünkü Batı’nın sana borcu var, ama Türkiye’nin seninle böyle bir borcu yok” ifadelerini kullandı. Ayrıca, “İsrail’e gitme planımız vardı, ancak bunu iptal ettik. Siyasi ve askeri gücümüzle Filistin tarafının güvencesi olmaya hazırız” açıklamasını yaptı. Erdoğan’ın konuşmasının önemli bölümleri şunlardır:
Saygıdeğer vatandaşlar, değerli dostlar, sizleri içtenlikle selamlıyorum.
Bu adımın öncelikli hedefi Türkiye Yüzyılı vizyonunu hayata geçirmektir. Bu çerçevede, çevreye duyarlı, katma değeri yüksek üretim, ekonomik istikrar ve refah için bu adımı önemli bir gelişme olarak görüyorum.
2024 bütçesi de bu hedeflerimize ulaşmak için önemlidir. Depreme karşı şehirlerimizi hazırlamak, acıları unutturmamak amacıyla kritik bir adım olarak değerlendirilmelidir. Bu felaketi unutmayacak, şehirlerimizi daha güvenli hale getirene kadar çalışmaya devam edeceğiz. Bu kararlılık, 2024 bütçesinde yansımaktadır.
Enflasyonla mücadele çerçevesinde, istihdamı artırma konusundaki çabalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye, büyüme hedefine zarar vermeden ve enflasyona boyun eğmeden bu zorlu dönemin üstesinden gelecektir.
Tüm bu zorlukların üstesinden geleceğiz. İşçilerden işverenlere, üreticilerden emeklilere kadar tüm vatandaşlarımızın sorunları bizim sorunlarımızdır. Biz, her vatandaşın endişelerini paylaşırız. Evlerine sahip çıkan her ailenin meselesi, bizim meselemizdir. Her gencin beklentisi, bizim sorumluluğumuzdur. Cep telefonu ve bilgisayar desteği ile 10 GB internet sözümüzü tuttuk. Bu kararı gençlerimize hayırlı olmasını diliyorum.
Cumhuriyetimizi, demokrasisi ve ekonomisi ile büyüttük. 100. yılına yaklaşan cumhuriyeti, Menderes ve Özal’ın başlattığı yoldan izleyerek milletimizle buluşturan biz olduk. Gelecekte daha fazlasını milletimize kazandırmak, namus borcumuzdur. Sıkıntıların geçici olduğunu unutmadık. Biz bu yolda dimdik yürüyoruz.
Yerel seçim çalışmalarında da partimizi temsil etmeniz için hazır olmanızı bekliyorum. Sadece kişisel çıkarlar için değil, Türkiye’nin büyümesi için çalışmalısınız. Türkiye büyüdükçe hep birlikte büyürüz. 2024 Mart’ına kadar hep birlikte büyük çaba göstereceğiz.
Terörle mücadele, sürekli gündemimizin ve önceliğimizin bir parçasıdır. Kahraman ordumuz, terörle mücadelede destan yazmaya devam ediyor. Irak ve Suriye sınırlarından kaynaklanan terör tehditlerini bertaraf etmek için çalışıyoruz. Tezkereye destek veren siyasi parti ve milletvekillerine teşekkür ediyorum. Tezkerenin yürürlüğe girmesi, terörle mücadelemizi daha da güçlendirdi. Tezkereye karşı çıkanları milletimiz affetmeyecektir. Gerektiğinde aniden operasyonlar düzenleyerek teröristlerin başını ezme sözümüzün arkasındayız.
Teröristlerin sığındığı devletleri koruyanların bir gün hakikati görmesini umuyoruz. Kendi vakarımızı koruma konusundan asla vazgeçmeyeceğiz. Ülkemizin kapılarının, sıkıntıya düşen öğrencilere açık olduğunu belirtmek isterim. Üniversite öğrencileri ve akademisyenlerinin ifade özgürlüğünü savunmak için zorla susturulduğu ülkelerden gelen öğrencilere ülkemizi açık tutmaya devam edeceğiz.
Filistin’deki zulme karşı ilkeli bir tutum sergiliyoruz. Filistin meselesine, öncelikle insan hakları açısından yaklaşıyoruz. 7 Ekim’den bu yana, bu krizi büyümeden sınırlamak için her türlü çabayı gösterdik. Gazze’ye yardım için 8 uçak dolusu malzeme gönderdik. Yaralıları tedavi etmek için 25 personelimizi Mısır’a sevk ettik. İsrail’in sivil halkı hedef alan eylemlerini mazur görmüyoruz. Bizim İsrail devleti ile sorunumuz yok, ancak İsrail’i devlet yerine bir örgüt gibi davranmalarını tasvip etmiyoruz. Gazze’deki acımasız saldırıları şiddetle kınamış bulunuyoruz. Ölenlerin yarısı çocuklar, diğer yarısı ise anneler ve büyükanne ve büyükbabalar gibi masum insanlardır. Bu, insanlık dışı bir vahşettir. Hastaneleri, ibadet yerlerini ve pazarları hedef alan bu eylemleri şiddetle kınıyoruz. İç içe geçmiş askeri ve siyasi varlığımızla, Filistin’in garantörü olmaya hazırız. İsrail-Filistin barış konferansını öneriyoruz. Garantörlük teklifimiz ve uygulanabilir adımlar her iki taraf için de gereklidir.
Bölgede barış, bağımsız bir Filistin devletinin tanınmasıyla mümkün olacaktır. Aksi takdirde radikalleşme ve istikrarsızlık artabilir. Bu yangının nereye sıçrayacağını tahmin etmek zor. Bu nedenle, her türlü çözümün önünde engel olmayan ülkeler, İsrail’in şiddeti sonlandırması için baskı yapmalıdır. Haçlı-hilal anlayışını bir kenara bırakmalıyız ve adil bir dünya kurmalıyız. İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan, bu meseleyi ele almak için somut adımlar atmalarını bekliyoruz. Türkiye olarak İslam ülkeleriyle işbirliği yapmanın etkili bir yol olduğuna inanıyoruz. Türkiye, sorumluluktan kaçınmayacaktır. Filistin-İsrail barış konferansını öneriyoruz. Garantörlük teklifimiz, uygulanabilir adımlarla birlikte her iki tarafın da ihtiyacı olan bir çözüm olabilir.
Tüm tarafların silahlarını suskun kılarak derhal ateşkese uyması önemlidir. Hem İsrail’in saldırıları hem de İsrail’e yönelik roket atışları sonlandırılmalıdır. Bu trajedinin bir an önce son bulması gerekmektedir. Çocukların hapishanelere konulmasına son verilmelidir. İnsani bir koridor oluşturulmalıdır ve yaralılara giriş ve çıkış izni verilmelidir. Refah Sınır Kapısı, sürekli olarak yardımlar için açık tutulmalıdır. Denizde 20 tır yardım malzemesi düşürmekten öteye gitmez. İhtiyaç neyse, göndermeye devam edeceğiz.
Söz konusu hırsızlar teröristler gibi askeri üniformaları kullandığı sürece bölgede huzur olmayacaktır. Tüm aktörlerin sorumlulukla hareket etmesi gerekiyor. İsrail hükümetinin daha sağduyulu davranması için uluslararası toplumu baskı yapmaya çağırıyorum. Barışın egemen olduğu bir dünya istiyorsak, haçlı ve hilal anlayışını bir kenara bırakmalıyız. Aksi takdirde, insanlık büyük bir zarar görecektir.
Dünya beşten büyüktür fikrimizi yineleyerek, Gazze’deki olaylar bu görüşümüzü doğrulamıştır. BM’nin reforma ihtiyacı vardır. Dünyanın güvenliğini sadece beş devlete bırakmak sürdürülemez. Binlerce masumun öldürülmesini konuşmak kabul edilemez bir durumdur. BM’nin acziyetini üzüntüyle izliyoruz.
İstanbul’da 28 Ekim’de gerçekleştirilecek büyük Filistin mitingine, bu yangının sona ermesini umarak katılımınızı bekliyoruz. Sadece Türkiye ve Filistin bayraklarının dalgalanacağı bir miting düzenleyeceğiz. Dünyaya mesajlarımızı ileteceğiz ve tüm vatandaşlarımızı bu mitinge davet ediyoruz.
