CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Mayıs ayında gerçekleşen genel seçimlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, “Bir eksiklik söz konusu, bu eksikliği açıkça ifade ediyorum” diyerek, sözlerine devamında “Biz, bu mesajları yeterince büyük kitlelere iletemedik, yeterince ifade edemedik. Vatandaşların kapılarına yeterince ulaşamadık. Kendi sorunlarımızı değil, onların sorunlarını yeterince dinleyemedik. Onlara nasıl yardımcı olabileceğimizi yeterince anlatamadık” şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul Şişli’deki Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde düzenlenen üye katılım töreninde yaptığı konuşmada, CHP üyeliği için adaletin öncelikli olduğunu vurgulayarak, adaletsiz dünyanın büyük sorunlara yol açtığını ifade etti.
Adalet talep eden herkesin yanlarında olacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, adaletsizlik ve haksızlıkla mücadele ederken kişinin kimliğini, inancını veya yaşam tarzını sorgulamadan destek vereceklerini dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, bir süredir hastanede tedavi gören Emine Şenyaşar’ı ziyaret ettiğini hatırlatarak, “Emine Şenyaşar, Türkçe bilmiyor olabilir, ama onun için Adliye binasının önünde aylardır bekleyen Şenyaşar ailesini ziyaret ettim. Emine Şenyaşar belki CHP’ye hiç oy vermemiş olabilir, ama eğer bir haksızlıkla karşı karşıyaysa ve ben siyaset yapıyorsam, onun hak ve hukukunu savunmak benim görevimdir” şeklinde konuştu.
Türkiye’de farklı kimliklere sahip insanların yaşadığını belirten Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet Halk Partili olmak demek, hiç kimsenin kimliğini sorgulamamak demektir” dedi.
“YETERİNCE İFADE EDEMEDİK”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, topluma hizmet etmenin önemine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Mustafa Kemal Atatürk’ten günümüze kadar tüm CHP liderlerine bakın, hepsi siyasetçi olmuş ve önemli görevler üstlenmiştir. Başbakanlık yapmış olanlar da vardır, bakanlık yapmış olanlar da vardır, ancak hiçbiri zenginleşmiş bir şekilde görülmez. Biz, topluma hizmet etmeyi temel ilke edinmiş bir parti olarak siyaset yapıyoruz. Topluma hizmet etmek kadar değerli bir şey yoktur, ancak bir eksikliğimiz var, bunu açıkça ifade ediyorum. Bu eksikliği, bu mesajları yeterince büyük kitlelere ulaştıramadık, yeterince ifade edemedik. Vatandaşların kapılarına yeterince gidemedik. Kendi sorunlarımızı değil, onların sorunlarını yeterince dinleyemedik. Onlara nasıl yardımcı olabileceğimizi yeterince anlatamadık. Bu yüzden tarihi bir görevimiz var, çalınmamış kapıları çalmak zorundayız. İnsanların sorunlarını dinlemek zorundayız. Ürettiklerimiz çözümleri onlara yeterince aktarmak zorundayız. Bu, tarihi bir görevimizdir. Dolayısıyla hepimizin ortak görevi, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu sorunları birlikte çözmektir.”