Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda, 2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin tümü üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.
Yılmaz, faiz artışlarının vergi gelirleri ve bütçe içindeki oranlarına değindi ve “Faiz giderlerinin Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla içindeki oranına baktığımızda 2002 yılında bu oran 14,3 idi. 2022’de bunu 2,1’e kadar düşürmüşüz. Faiz giderlerinin bütçe içindeki payı 2002’de yüzde 43,2 iken son dönemlerde bu oranın yüzde 12’ler seviyesinde olduğunu görüyoruz. Bir taraftan depremin yaralarını saracaksınız, bir taraftan sosyal ve refah artışını destekleyeceksiniz, bir taraftan yatırımlar yapacaksınız, bir taraftan güvenliği ve huzuru sağlamak için bir takım harcamalar yapacaksınız; bunlarla birlikte düşünmek zorundayız” şeklinde konuştu.
Vergi gelirleri içinde faizin payına da vurgu yapan Yılmaz, 2002 yılında 100 liralık verginin 86 lirasının faize gittiğini, bu oranın 2022’de yüzde 13,2’ye düştüğünü belirtti.
Bütçe içindeki sosyal harcamalar ile istihdam desteğinin oransal olarak düştüğü eleştirilerine cevap veren Yılmaz, deprem ve EYT ile ilgili harcamaların devreye girdiğini, bütçeden bu harcamalara belli bir pay ayrıldığını söyledi.
Yılmaz, Türkiye’nin dış borcunun 2023 yılı Haziran ayı itibarıyla 457,8 milyar dolara ulaştığını ancak bu rakamlara milli gelirle bakılması gerektiğini belirterek, “2022 yılı sonu itibarıyla milli gelirimizin yüzde 50,6’sına denk gelen bu oran, 2023 yılı Haziran ayı itibarıyla yüzde 46,5’e gerilemiş durumda. Ayrıca bu yıl milli gelirimizde dolar bazında çok ciddi bir artış olacak. İlk defa Türkiye bu yıl 1 trilyon dolar sınırını aşıyor ve kişi başına gelirimizi 12 bin 500 doların üstüne çıkaracak bir rakam. İnşallah orta vadede 13 bin 800 olan eşik değerini aşıp yüksek gelirli ülkeler ligine de geçeceğiz. 2026 yılı itibarıyla 1,3 trilyon dolarlık milli gelir, 15 bin dolar da kişi başına gelir hedefliyoruz. Bu da Türkiye’yi yeni bir lige taşımış olacak.” dedi.
Vergi eleştirilerine de yanıt veren Yılmaz, vergi reformlarına odaklanacaklarını belirterek, “Vergi tabanını genişleterek dolaysız vergilerin payını artıracağız. Bu, toplam vergilerin artacağı anlamına gelmiyor. Toplam vergiler içinde dolaysız vergilerin payını yükselteceğiz. Vergilemede basitlik sağlayacağız. Etkin olmayan istisnaları kaldıracağız. Döviz kazandırıcı faaliyetleri destekleyeceğiz. Vergi güvenliğini artıracağız” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanlığı harcamalarına yönelik eleştirilere de değinen Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı bütçesinin sadece idari harcamaların yapıldığı bir bütçe olmadığını ifade ederek, “Cumhurbaşkanlığı bütçesinde yer alan mal ve hizmet alım giderlerinin yaklaşık yüzde 63’ü barışı destekleme giderleri olarak ilgili bakanlık ve kuruluşlara aktarılmaktadır. Doğrudan Cumhurbaşkanlığı kullanmıyor bu kaynakları, barışı destekleme misyonları çerçevesinde güvenlik güçlerimize bu kaynakları aktarıyoruz. Ayrıca, Beştepe Külliyesi’nde Kongre ve Kültür Merkezi ile Millet Kütüphanesi’nin harcamalarını da Cumhurbaşkanlığı bütçesinden yapıyoruz” açıklamasını yaptı.