ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM), Suriye’nin kuzeyindeki DEAŞ tehdidine dair önemli bir açıklama yaparak, diplomatik açıdan dikkat çekici bir mesaj verdi. CENTCOM, “DEAŞ terör örgütü, Ocak-Haziran 2024 arasında Irak ve Suriye’de 153 terör saldırısı düzenledi. Bu sayı 2023’teki saldırıların iki katına yaklaştı. Saldırılardaki artış DEAŞ’ın birkaç yıldır azalan kapasitesinin ardından yeniden yapılanmaya çalıştığını gösteriyor” diyerek, DEAŞ’ın yeniden yapılandığına dair uyarıda bulundu.
CENTCOM açıklamasında, DEAŞ’ı yenilgiye uğratma çabalarının devam ettiğini ve bu amaçla Irak Güvenlik Güçleri ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile birlikte operasyonlar yapıldığını belirtti. SDG’nin PKK/YPG ile olan bağlantısı göz önüne alındığında, bu açıklama Türkiye için diplomatik bir rest anlamı taşıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Suriye ile normalleşme” çağrısından ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un Ankara ziyaretinden hemen önce yapılan bu açıklama, Türkiye’nin Suriye ile olan ilişkilerinde önemli bir dönemeçte olduğuna işaret ediyor. ABD askerlerinin PKK/YPG ile birlikte hareket ettiğine dair belgeler ve görüntüler Türkiye’de bilinirken, CENTCOM’un bu işbirliğini açıkça ilan etmesi, Türkiye ile ABD arasındaki gerilimi artırabilir.
CENTCOM, 2024 yılının ilk yarısında 44 DEAŞ mensubunun öldürüldüğünü ve 166’sının gözaltına alındığını, Suriye’deki operasyonlarda ise 14 DEAŞ mensubunun öldürüldüğünü ve 92’sinin gözaltına alındığını açıkladı. Bu operasyonların çoğunun SDG ile birlikte yürütüldüğüne vurgu yapıldı.
Bu açıklama, Türkiye’nin Suriye ile normalleşme sürecinde karşısına çıkabilecek engelleri de gözler önüne seriyor. Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG’nin özerk bir bölge oluşturma çabaları, Türkiye ve Esad rejimi tarafından istenmeyen bir durum. Rusya’nın bu konuda bazı garantiler vermesi muhtemelken, CENTCOM’un açıklaması, ABD’nin bu durumu desteklemeye devam edeceğini gösteriyor.
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un Ankara ziyareti öncesinde yapılan bu açıklama, CENTCOM’un bölgede DEAŞ’la mücadelede işbirliği yaptığı SDG’ye yani PKK/YPG’ye dokunulamayacağı mesajını veriyor.
CENTCOM’un açıklamasının satır aralarında, “Irak ve Suriye’de serbest durumda bulunan yaklaşık 2 bin 500 DEAŞ mensubunun takibinin sürdürülmesi, DEAŞ’ın kalıcı olarak yenilgiye uğratılmasının kritik bir bileşenidir” ifadeleri yer alıyor. Bu ifadeler, ABD’nin DEAŞ’a karşı operasyonlarını SDG ile sürdüreceği ve bu durumu dikkate alarak hareket edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Bu gelişmeler, Türkiye ile ABD arasındaki “stratejik ortaklık” kavramının yeniden değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. ABD’nin stratejik ortaklık anlayışının, “Ben stratejiyi yaparım, sen ortak olursun” şeklinde olduğu ve Türkiye’nin artık bu durumu kabul etmediği açıkça görülüyor.