Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 8 Mayıs’ta Polonya’nın başkenti Varşova’da gerçekleştirilecek Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları Gayriresmi Toplantısı’na katılacak. Beş yıl aradan sonra ikinci kez bu formata davet edilen Fidan’ın, Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir ivme arayışının parçası olarak önemli mesajlar vermesi bekleniyor.
Bakan Fidan, AB ile ilişkilerde yeni dönemin sinyalini Varşova’da verecek
Toplantının gündeminde Türkiye’nin AB üyelik süreci, Avrupa’nın güvenlik mimarisi, hibrit tehditlerle mücadele ve stratejik iş birlikleri yer alacak.
Stratejik ortaklık ve güvenlik vurgusu
Bakan Fidan’ın toplantıda, NATO ve AB arasındaki stratejik iş birliğinin Avrupa’nın güvenliği için yaşamsal önemde olduğunu vurgulaması planlanıyor. Ayrıca Türkiye’nin, hibrit tehditlere karşı bilgi paylaşımı ve operasyonel eşgüdüm konusunda AB ile daha yakın çalışmaya hazır olduğu mesajını vereceği belirtiliyor.
Fidan’ın ayrıca, terörizmin hibrit tehditlerin başlıca tetikleyicisi olduğuna dikkat çekerek, Türkiye’nin bu alandaki mücadelesinin sadece ulusal değil, bölgesel güvenliğe de hizmet ettiğini vurgulaması öngörülüyor. Bu çerçevede, Türkiye’nin AB ve NATO müttefiklerinden daha somut destek beklentisi yeniden dile getirilecek.
Türkiye, AB savunma projelerinde yer almak istiyor
Avrupa’nın savunma sanayi kapasitesinin artırılmasına yönelik AB girişimlerine, sadece üye ülkelerin değil, askeri kapasite ve tecrübeye sahip ortakların da katılımının önemine dikkat çekilecek. Türkiye’nin bu alandaki katkı sağlayabilecek ülkelerin başında geldiği mesajı verilecek.
Gümrük Birliği ve vize serbestisi masada
Toplantının bir diğer kritik başlığı ise Türkiye-AB ilişkilerinde yapısal sorunlar ve çözüm arayışları olacak. Türkiye, AB’den sürdürülebilir ve öngörülebilir ilişkiler için somut adımlar atmasını beklediğini açıkça ifade edecek. Bu kapsamda Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, ticari ilişkilerin çağın ihtiyaçlarına uyarlanması ve vize serbestisinin öncelikli gündem başlıkları olduğu vurgulanacak.
Varşova’daki buluşma, Türkiye’nin AB ile ilişkilerinde yeni ve daha yapıcı bir döneme girme çabasının önemli duraklarından biri olarak görülüyor.