MHP Lideri Devlet Bahçeli, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, “Türk varlıklarına büyük bir ilgi var. Yerel halkı enflasyonun düşeceğine ikna etmemiz gerekiyor” şeklindeki açıklamasına sert tepki gösterdi. Bahçeli, “Türk milletini ‘yerel halk’ ifadesiyle aşağılamaya çalışan bozguncu düşüncenin, son günlerde maruz kaldığımız skandalların asıl sorumlusu olduğunu inkar etmek mümkün değil” dedi.
Bahçeli, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, DEM Partisi’ni hedef aldı. “Türk bayrağını kabullenemeyen alçakların Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkarılması, mallarına el konulması, bunun yanında DEM Partisi hakkında kapatma davası açılması, bölücü milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve müfettiş görevlendirilmesiyle oyalanmaktan vazgeçilmesi tarihi bir sorumluluktur” şeklinde konuştu.
Bahçeli’nin açıklamaları şu şekilde devam etti: “31 Mart seçimlerinin ardından, bazı belediyelerde yaşanan provokasyonlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin saygınlığına yapılan hakaretler ve hain tacizler, geçmişte yaşananları unutmayan düşmanlarının dışarıdan sipariş ettiği eylemlerdir.
Ülkemizin bir bölümünde İstiklal Marşı’nı okumaya direnen, Türk bayrağını asmaya ve şehitlerimize saygı duruşunda bulunmaya karşı çıkan, Atatürk ve Cumhurbaşkanımıza karşı ahlaksız ifadeler kullanan bölücü kişiler, bu milletin çocukları olamazlar.
Ülkemizin fiilen işgal altında olduğunu ima eden provokasyonlara katlanmak kabul edilemez.
MEHMET ŞİMŞEK’E SERT ELEŞTİRİ
Türk milletini ‘yerel halk’ şeklinde aşağılamaya çalışan bozguncu zihniyetin, son günlerde yaşadığımız skandalların baş sorumlusu olduğunu inkar edecek kimse yoktur.
Küresel güçlerin etkisi altında, iç huzurumuzu bozmak için faaliyet gösteren terör destekçilerine boyun eğmek, milli felaketle sonuçlanır. DEM PARTİ’YE YÖNELİK ELEŞTİRİ
Ay yıldızlı bayrak, bağımsızlığımızın sembolüdür, İstiklal Marşı ise hürriyetimizin, birlik ve beraberliğimizin sesidir.
Bu değerlere karşı çıkanlar, hukuk önünde hesap vermelidir. Gelişmeler karşısında halkımızın tepkisi büyüktür.
Türk bayrağını kabullenemeyenlerin vatandaşlıktan çıkarılması, mallarına el konulması, DEM Partisi’nin kapatılması, bölücü milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve müfettiş görevlendirilmesiyle oyalanmaktan vazgeçilmesi tarihi bir sorumluluktur.
Türkiye Cumhuriyeti’ni sömürge ülkesi veya çadır devleti olarak görenlerin bedel ödemeleri kaçınılmazdır.
Sandık sonuçlarını, bekamızın ve bağımsızlığımızın önünde görmeye çalışan terör destekçilerinin yaktığı ateşi uyarı niteliğinde belirtmek milli bir görevdir.”