Bahçeli, uzun yıllardır rakip gördüğü Meral Akşener’e bir çağrı yaparak, 27 Nisan’daki Olağanüstü Kongre’de Genel Başkanlığa aday olmamasını ve partinin başında kalmasını istedi. Bu çağrının nedeni, aniden oluşan bir hayranlık ya da vefa duygusu değil, daha önce yaşanan siyasi gelişmelerin etkisiyle şekillenmiş gibi görünüyor.
Bahçeli’nin çağrısı şu şekildeydi: “MHP 55 yıllık siyasi hayatı boyunca bu tür ayrışmaları yaşamıştır. Şimdi önüne gelen aday olmaya çalışıyor. Çoklu adaylar çoklu bölünmelere de vesile olabiliyor. Akşener’in ayrışma kararından vazgeçerek partinin başında devam etmesini, onunla beraber aday olmak isteyen insanların etrafında kenetlenerek Türkiye’nin etrafında kenetlenmesi gerektiğini düşünmekteyim.”
Akşener’in, Cumhur İttifakı’nı etkileyen sürpriz kararları ve CHP ile kurduğu ilişkiler, Bahçeli’nin bu çağrısını etkileyen faktörler arasında gösterilebilir. Akşener’in siyasi duruşu ve partisinin mevcut konumu, Bahçeli’nin ona desteğini göstermesine sebep olmuş olabilir.
Bu çağrının ardında, İYİ Parti’nin Cumhur İttifakı’na yönelik kontrol altında tutulmasını sağlama ve güçlü bir ittifak yapısını koruma arzusu da olabilir. İYİ Parti’nin parlamentodaki 38 milletvekili ile iktidar blokuna sağlayacağı destek, gelecekteki önemli kararlarda belirleyici olabilir.
Ancak, Akşener’in liderliğinin devam edip etmeyeceği ve İYİ Parti’nin içinde yaşanan hareketlilik, bu çağrının etkilerini belirleyecek önemli unsurlar arasında yer alıyor.